Bilişsel Varoluş: Az Ve ÖZ
BİLİŞSEL SEÇENEKLİLİK…
1.
Duygularımın sahibi kim?
‘Başkaları’ dediler bana.
Mutlu ettiler önce,
Sonra mutsuz, acımasızca…
Şimdi ne yapacaklarını bekliyorum…
2.
Tekrar sordum.
Duygularımın sahibi kim?
’Sensin’ dedi birisi.
Anladım ki, yaşadığım
Tüm mutluluk ve mutsuzluklar
Kendi ettiklerim.
3.
Bahçeme ektiğim çiçeklerin
Sesleri var,
Dinlemeden edemiyorum
Vazgeçilmez onlar…
4.
Düşündükçe gülüyorum…
Ağlıyorum düşündükçe…
Olay ne acıklı, ne de komik
Olmuş sadece.
Değil mi ki doğunca güneş
Kavuşulur gündüze,
Batınca geceye.
Olayın anlamı yok kendince,
Biz ona yüklemedikçe.
5.
Olanla,
Yorumlanan
Farklı birbirinden çoğu zaman.
Yorumlarsa inanılan
Kopuyor duygular
Gerçek yaşamdan.
Biri gidiyor Mersin’e
Diğeri tersine;
Anlaşamıyor o zaman insan.
6.
Neler söyleniyor bana, neler.
Yaralar mı diller?
Yaralar diye inanıyorsam,
Çökertiyor beni eller.
Diller ne derse desin,
İnanmıyorsam eğer,
Yıkılmıyormuşum meğer.
7.
Parmaklar karşılıklı uzanmış
Yaşananlardan sorumlu tutuyoruz
Birbirimizi;
Adres yanlış,
Farkında değiliz…
8.
Hepimiz becerikli ve yürekli
Kayıkçılarız
Mantık mantık akan yaşamda.
Başlayan mantık
Bitmek zorunda.
Bittiği yerde her duygu,
Başlangıcı ile tutarlılıkta…
9.
Mantıkla yoğuruyoruz duyguları,
Erişte misali açıyoruz,
Mutlulukları,
Mutsuzlukları.
10.
Dünya içimi karartıyor,
Yeşertiyor,
Pembeleştiriyor…
Aynı dünya değil mi bu?
Ne halt edeceğini bilmiyor…
Dünya işi ise duygularımı
Renklendirmek,
İsimlendirmek,
zaman yapacak tek şey var:
Dünyayı değiştirmek!
Ya benim kendi dünyam?
Olaylara verdiğim nice anlam?
Düşüncelerime siyah gözlük takmışsam,
Onu değiştirmek daha kolay değil mi,
Değişecekse duygularımın iklimi?
11.
Başkalarıysa beni değiştiren,
Yaşıyorum emaneten…
İpoteklenmiş bir yaşamda
Her şey çevrenin insafında.
Bu denli mahkûm muyum onlara?
Bir terslik var bu inancımda…
Benim insan gerçeğim,
Yatmıyor mu bahçemdeki yorumlarda?
12.
Görmediğini
Görmüş gibi yapmak,
Duymadığını, duymuş gibi;
Kandırıyoruz kendimizi…
Başka nasıl açıklarız çektiklerimizi.
13.
“Beni sen mutsuz ettin” demek
Daha kolay gelirdi,
Değişmem gerekmezdi,
Çünkü nasıl olsa sorumlu
Karşımdaki kişiydi…
Dışımdaysa nedenler,
Ben değişemem,
Mutlu olmayı bilemem.
Peki, birileri biliyorsa, eğer,
Ben niye beceremem?
Önceleri garip geldi bana,
“Kendimi mutsuz ettim” demek;
Sorumluluğu üstlenmek ve
Kendimde bilmek.
Ama şimdilerde hoşuma gidiyor
Değişimin gücünü
İçimde hissetmek.
14.
Keşke başkalarını değiştirmek
Elimde olsaydı..
Neler yapmazdım neler…
Mutsuzları mutlu,
Küskünleri barışık,
Kalpsizleri aşık.
15.
Değiştirebileceklerim
Kendi bahçemdeyse eğer,
Mecbur mudur ekmeye
Benim ektiklerimi başka bahçeler?
Tıpkı benim gibi
Onlar da değiller.
Ancak çıkartılabilir
Karşılıklı davetler.
Sonunda insanlar,
Kendi bahçelerine göre
Karar verirler.
16.
Değişebilir bazı şeyler,
Rahat etmek için.
Düzenlenir bahçeler,
Aranır hep çareler.
Dururken bahçemdeki düşünceler…
Boşa kürek çekmek,
Başka bahçeleri değiştirmek.
17.
Artık haddimi biliyorum,
Başkalarının duygularını
Sahiplenmiyorum.
Onlara mutluluk veremeyeceğimi
Bilsem de,
Vesile olmaktan vazgeçmiyorum.
18.
Yaşam uçsuz bucaksız bir şehir,
Tüm sokakları çıkmaz olabilir.
Ama olmayabilir de…
Yaşarsan eğer,
Tüm sokakların
Sen olduğunun bilinciyle.
19.
Yaşam mı seni yaşıyor,
Sen mi yaşamı?
Sahiplen duygularını,
Zaman akıp gidiyor.
20.
İstemek işin yarısı
Filmini çevirmek gerisi…
Yaşam filmlerimin oynatıldığı
Koca bir mekân.
Yeter ki öncesinde,
Bol bol seyredeyim hayalimde.
İşte bunun için seviyorum beynimi,
Sahneliyor hep tekrarlanan isteklerimi.
21.
Hayallerimiz gerçek
Gerçeklerimiz hayal oluyor;
Hayal ede ede,
Oynaya oynaya
Vadeli yaşam sürüyor.
22.
“Hayaller gerçek olsa”…
Sakınmasak emekleri,
Olmadığını kim söyleyebilir ki?
“Gerçekler hayal olsa”…
İşte bu tehlikeli,
Mezara gönderir vallahi.
23.
Hayallerimin ışıklarını kapattım,
Gözlerime dürbün taktım,
İçimi daralttım.
Dürbünü atabileceğimi,
Işıkları açabileceğimi
Kendime hatırlattım.
24.
Kuşku duymazsam
İnandığımdan,
Vazgeçmem asla
Yaptığımdan.
25.
Bilmek değil,
İnanmak yapmaktır;
Yapmak, yapmak
Ve yine yapmak,
İnanmaktır.
26.
İnanırsan yaparsın.
zaman bekle
İnanmaya;
Bir görüş bu…
Yaparsan inanırsın.
zaman başla
Davranmaya;
Bir gerçek bu…
27.
Tutarsızlık
Değişimin sesi,
Tutarlılık aynılığın
Ta kendisi…
28.
İnandığımı yapıyor,
Anladığımı özlüyorum.
Anladığıma inanmak istiyorum…
İnancımla “tutarsız”,
Anladığımla “tutarlı”
Davranma cesaretini
Göstereceğimi biliyorum.
29.
İstemek,
Yapmak,
Buradan inanca gitmek…
Denklem budur,
Niyetse değişmek.
İstemek,
İstemek,
İstemek..
Denklem budur,
Niyetse yerinde saymak.
30.
Ağızdan çıktıysa bir kez söz,
Güvenmek için, unutma,
Bakar yaptıklarına bir çift göz.
Sözle eylemin yaptığı
Ahenkli dans,
İlişki güveni için
Tek şans.
31.
Davranışın dili var,
İnancı konuşan.
Ahkâmın sesi,
Sadece iki dudaktan çıkan.
32.
Eylemde can bulur,
İnancın sesi.
Güvenmek işte budur.
Havada kurur
Lafın sesi.
İlişkiler böyle yok olur…
33.
Kafamı dinliyorum,
Bir de ağzımı.
Çok az beceriyorlar,
Bir olmayı,
Güven duymayı…
Kaybettiğim cesareti arıyorum,
Kafam ağzım bir olsun istiyorum.
Başkaları ancak o zaman
Güvenir bana biliyorum.
34.
Bahçemdeki seslerim,
Dudaklarımda can bulsun isterim.
Olmuyor bazen.
Bir daha deniyorum,
Gittikçe zorlanıyorum
İrkiliyorum birden.
Yabancılaşıyorum kendime,
İki ses duyuyorum içimde.
Birbirine ters düşen.
İçimdeki ses bir tek bana tanıdık,
Çevrem dudaktan dökülene alışık.
Git gide kopuyorum ilişkilerden.
SEÇENEKSİZLİKLERİMİZ,
SEÇENEKLERİMİZ…
35.
Bilir hale geldikçe,
Veya öyle sandıkça
Bulutlar dağılıyor bahçemde.
Pırıl pırıl herşey,
Berrak görüyorum kendimce.
Meraklanmıyor, sorgulamıyorum.
Geçmişte ne yaptımsa
‘Şimdi’ de aynısı.
Böyle olacak gelecek de, biliyorum.
Hapsetmişim kendimi ‘bildiklerime’
Açılamıyorum yeniliklere
Bildiklerimin kurbanı oldum
İnsan olmayı unuttum.
36.
Ben farklı mı,
Yoksa ‘doğru’ mu düşünüyorum?
‘Farklıysa’ yanıt,
Yaşıyorum öğrenerek.
‘Doğru’ ise yanıt,
Kavga ederek.
37.
Herkesin bir açısı var,
Doğal…
Benimsenmiş açılar,
Doğal…
Açılar farklı,
Doğal…
Farklıysa açın bir diğerinden,
Ama benimsediysen içten,
“Doğru” benimki der misin birden?
İşte bunun çıkılmaz içinden.
Herkes “doğruysa” açısında,
Farklı olanlar atılır “yanlışa”.
Girişilir “doğru-yanlış” savaşına.
Savaş kör eder gözleri…
Yararlanmak dururken
Bir başka açıdan,
Yalnızlık tek sonuçtur
Bu kavgadan.
38.
Farklı düşünüyorsa insanlar,
Öğreniyorum onlardan.
YANLIŞ düşünüyorsa insanlar,
Savaşıyorum yılmadan.
Farklı düşünüyorsa insanlar,
Dinleyebiliyorum onları.
YANLIŞ düşünüyorsa insanlar,
Sallıyorum yumrukları.
Farklı düşünüyorsa insanlar,
Sahipleniyorum tercihlerimi.
YANLIŞ düşünüyorsa insanlar,
‘DOĞRU’luyorum bildiklerimi.
Farklı düşünüyorsa insanlar,
İstersem düzenliyorum bahçemi.
YANLIŞ düşünüyorsa insanlar,
Yılmadan pompalıyorum öfkemi.
39.
Farklılığın olduğu yerde,
Çözüm vardır.
bir sorun değil, yarardır.
Sıkılıyorsan eğer dünyanda,
Nedeni “doğru ve yanlış” kutuplarında.
40.
‘Mantıklı ol’ dedi bana,
‘Mantıksız’ olduğum kanısıyla,
‘Mantıklı’ olma edasıyla.
Mantık yürütüyor insan,
Böylesi ‘mantık’ çağrılarına.
‘Mantıksız’ geliyorsa bir şey birine,
‘Farklı’ düşünüyorum ona göre.
‘Aynı düşüneceksem ‘mantıklı olmak’ için,
İnsan olmak neyime?
41.
Elim oksijene mahkûm,
Bu çok malum…
İtirazım yok yerçekimine
Beni her düşürdüğünde..
Seçeneksizim onlara karşı
Biliyorum.
Seninle birlikte olmayı seviyorum,
Ama oksijenim ol istemiyorum.
Olasılıkların, seçeneklerin içindeyim,
Bunu bilirken,
Seçeneksizmişim gibi yaşamaya
Gelemiyorum…
42.
Raylar seçenek tanımıyor,
Seçeneklerin bol olduğu evrende,
Herkes kendi raylarının derdinde.
43.
Hep “doğru” gidiyor
Bahçemdeki raylarım;
“Yanlış”ları görmek kolay:
Raylarımın dışındaki her olay.
44.
Korkuyorum,
Çitler örüyorum,
Raylar döşüyorum bahçeme,
Güvende olurum niyetine.
45.
Ekmezsen bahçeni
Tıpkı benimki gibi,
Dinlemiyorum o zaman seni.
Oysa sen ve ben
Özlüyoruz aynı şeyi:
Dinlenmeyi…
Kafanı dinlemek istiyorum
Kafamı dinlemeden önce,
Söylediğini anlamak
Samimi bir niyetse.
46.
Seçeneksiz yaşıyoruz,
Seçenekli yaşamda;
Değişemiyoruz,
Akıp giden zamanda.
47.
Döner mi ki dünya etrafında,
Dövüşsen herkesle kıyasıya?
Niye soyunursun imkansıza,
Varken birlikte dönmek dünyayla?
48.
Rengârenk yaşama bakıyor
İki gözüm,
Ama hayalimde çoğu renge körüm.
Yaşamı hayalime dönüştürmek mi çözüm?
Anlaşın artık benim “üç gözüm”…
49.
Herkes anlaşılmak istiyor…
Çok belli ki,
Ortak özlem.
Ne garip ki,
Anlamadan eser yok.
Herkes konuşmak derdinde…
Çok belli ki,
Ortak illet
Ne yazık ki,
Zor geliyor dinlemek.
50.
İki ses duyuyorum,
Biri, dışımda, seninki,
Diğeri, içimde, benimki.
Sen konuşurken,
Dinlersem içimi,
Anlamıyorum seni,
Kolluyorum kendi bahçemi.
Ben konuşurken,
Dinlersen içini,
Sen de anlamıyorsun beni,
Kolluyorsun kendi bahçeni.
Kolluk kuvvetleri olmuşuz vallahi!
51.
“Anlamadın beni”, dedi.
Gözyaşları süzülürken,
Son yolculuğa çıkarken.
İnsanca bir özlemdi.
Geldi ve gitti.
Duyulmadan,
Dinlenmeden
Özlemini gidermeden…
BİREYİÇİ SEÇENEKLİLİK…
52.
Söylesene bana sen ‘kimler’sin?
Bir tane misin,
Çok tane mi?
Hangi ‘tane’ne bakıp
Seni etiketliyeyim istersin?
Bak şimdi mavi davrandın.
Mavi misin?
Şimdi de kırmızı.
Kırmızı mısın?
Söyle bana sen nesin?
Öyle misin, böyle mi?
Sen de her renk var,
Yoksa ‘kişiliksiz’ misin?
53.
Dürüst de davranmışım,
Yalancılıklar da yapmışım;
Düşünceli davranmışım,
Düşüncesiz de;
Akıllı laflar etmişim,
Boş boş konuşmuşum da;
Hepsi benim ‘ben’lerim
Ama yine de,
‘BEN kimim’ sorusuna
Yanıt isterim.
54.
Dünya ne biçim?
Düz demişler, öyle göründüğü için.
Ben kimin?
Kimi aptal,
Kimi akıllı,
Kimi güçlü,
Kimi güçsüz,
Kimi ukala demiş,
Öyle davrandığım için.
Dünya o zaman da yuvarlakmış,
Şimdi de.
Çok rengin olması gibi,
“Kişilik”de..
55.
Ne yaptığım ile
Ne olduğum…
Sarsıcı denklem bence,
Birbiriyle eşlenince.
Yaptığımın rengi,
Varlığımın dengi…
Böyle çözülüyorsa bilmece,
Aynı davranmak için
Yırtınıyorum delice.
56.
BEN kimim?
Meşru geldi bu soru bana,
Herkes soruyordu zaten,
Yapıştırıyordu etiketi yekten.
Kimi hoşsun dedi,
Kimi boş.
Kafam karıştı..
Hoş muyum, yoksa boş mu?
Yanıtı olan bir soru mu bu?
Benliğim iki etiket arasına sıkıştı!
57.
Mantığımın hapsine düşürdüm BİRİNİ,
Bir başkası da BENİ.
Yaşam tüketiyoruz kodeste
Farkında değiliz ne çare.
58.
‘Yaptığını sevmedim’ dedi,
Hapsetti bahçesine BENİ;
Görmüyor artık
Başka renklerimi…
59.
“Kişilikli” olmaya çalışmak,
Yaşamsal en büyük yanılgı.
Er geç öğreniyoruz,
Ödettiği faturayı.
“Kişilikli” olmak…
Anlamı, hep aynı davranmak.
“Başarılı” biriysen,
Hep başarmak.
Mümkün olmayana soyunmak.
Yaşamsal en büyük yanılgı,
Faturası kaygı.
60.
SENİ sevdiler diye uçuyorsun…
Havalanmışsın bir kere,
Kahrolursun inersen yere…
Güzel geliyor böyle uçmak,
Seviliyorum diye coşmak.
Her uçuşun bir inişi var,
Düşündükçe uyanır kaygılar.
Yaptığını sevdiler diye uçmuyorsun.
Ayakların yerde.
Ama seviniyorsun yine de.
Yerdeyse ayaklar,
Uzak duruyor kaygılar
Çuvallasan bile eylemde.
61.
‘Kişilikli’ olmanın
Dayanılmaz acılarını faturaladı yaşam.
Kaygıyla tanıştım önce,
İnsan borsasında yerimi aldım böylece.
Sonra borsa çöktü
Solucanlar bile daha değerli oldu benden
Ölmeyi bile göze aldım birden.
Bir gün biri hatırlattı bana,
Etiket vurulamaz varoluşa
Meğerse, ‘sanalmış’ borsa.
62.
Yaptığımı sevince insanlar,
Yürüyorum sevinerek.
BENİ sevince insanlar,
Uçuyorum gerinerek.
Yaptığımı sevince insanlar,
Yaşıyorum gelişerek.
BENİ sevince insanlar,
Uçuyorum gerilerek
Yaptığımı sevince insanlar,
Şevkim artıyor giderek.
BENİ sevince insanlar,
Uçuyorum ‘ya düşersem’ diyerek.
Yaptığımı sevmeyince insanlar,
Yürüyorum ‘Olabileceğini’ bilerek.
BENİ sevmeyince insanlar,
Düşüyorum biterek…
63.
Yüreğim ağzıma geliyor
Beni sevmezler diye.
Öyle sandığım her kere
Çöküyorum inleye inleye.
64.
Benim rengim yok, renklerim var,
En değerli sermayem onlar.
Onlarla değişiyor, gelişiyorum.
Bana açıktır yaşamdaki yollar.
Sınıflamıyorum insanları
Ama tabi ki yaptıklarını.
BENİ etiketliyorlar, biliyorum
Görmelerine rağmen sadece yaptıklarımı.
65.
Onlar aslında yaptıklarını severken,
SENİ severler;
Yaptıklarını sevmezken,
SENİ sevmezler.
Bunlara rağmen yaşayabilmek,
Bir azınlık olarak.
Çoğunluğa kapılmadan,
Köprüleri de atmadan.
66.
Tiryakisi olmuşum,
BENİ sevmelerinin;
Dozu vermezlerse
Yanıyorum.
67.
İçinde çok “ben”lerin var,
Zenginliklerin onlar…
‘Yapamam’, ‘Bana yakışmaz’
Dediğin her sefer,
Bahçende başlar
Psikolojik kanser…
Öldürürsün kendini için için
Solar gider renkler…
68.
Duyarlı olamayız,
Çiçek sevemeyiz,
Gözyaşı dökemeyiz…
Erkek olmakla meşgulüz
İnsan olmayı unutmuşuz.
69.
Ben yaptıklarını
Seviyorum,
Sen ise BENİ…
Ben seninle olmayı
Özlüyorum,
Sen ise BENİ…
70.
Yaptığıma bakıyor birileri,
Salt anlamak için rengini.
Ne var bunda değil mi?
Peki öyleyse neden
Kalbim dışarı fırlayacakmış gibi?
Ellerim terli,
Gerilmişim yay misali.
Yavaşla, sakin ol kalbim,
Ciddiye alma söylenenleri,
Biçtikleri değer,
Yaptığına değil BANA’ysa eğer.
71.
Kendine öyle aşık ki,
Tereciye tere satıyor…
Yalnız kalacak birgün belki,
Çünkü seni dinlemiyor…
ÖZETİN, ÖZETİ…
72.
Yeni bir dil istiyorum,
-melilemeyen, -malılamayan
İnsan sınıflamayan.
Yeni bir dil istiyorum,
Seçeneklerle yaşayan
Başka bahçelere saygı duyan.
Yeni bir dil istiyorum,
Duygularını sahiplenen
Seçen, karar veren.
Yeni bir dil istiyorum,
“Yapılanı”, “yapandan” ayıran…
73.
Parmakları uzatmışız başkalarına,
Tercihlerimizi çevirmişiz “doğrulara”,
Ayırıyoruz insanları sınıflara.
Mutsuzsam, sen yaptın.
Farklı düşünüyorsan “yanlışsın”.
Hemen anlarım nasıl bir insansın.
Sorabilelim kendimize:
“Olay mıdır beni,
ben miyimdir olayı karartan?”
Düşünmek benim insan gerçeğimse,
Parmak niye çevrilsin çevreye
Bakacakken kendi bahçeme…
Sorabilelim kendimize:
“Olay mıdır yanlış olan,
ben miyimdir ‘yanlışlayan?’”
Farklı düşünmek bir insan gerçeği ise,
Neden ille dönsün dünya
Benim eksenimde…
Sorabilelim kendimize:
“Yapanın mı, yapılanın mı
rengidir gördüğüm?”
Renk renk davranmaksa insan gerçeği,
Neden olsun kişiliğin rengi,
Varken yapılanın değeri.
74.
Üç gerçeğim var benim,
Üç de sanrım…
Benden kaynaklanır değişim,
Parmağımı başkasına uzatırım…
Olasılık yaşamıma hakim,
Farklı düşüneni ‘yanlış’larım…
Kişiliğimde var seçeneklerim,
Kendimi bir tekiyle sınırlarım…
75.
Dürüstlüğü önemsiyorum,
Yalan söyledikçe, söylendikçe…
Başarıyla tanışıyorum,
Yere düştükçe…
Kuşkulanıyorum bildiklerimden,
Farklı renkler gördükçe…
Gelişiyorum,
Farklılıklardan öğrendikçe…
İnsanlaşıyorum,
Başka sesleri dinlemeye
Değer gördükçe…